Oğuzcan Atış

Oğuzcan Atış

oguzcan.atis@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İran’ın başkenti Tahran'da, şehrin hemen dışında bulunan Pardis bölgesindeki terk edilmiş toplu konutlar, dışarıdan bakıldığında adeta bir hayalet şehri andırıyor. Peki, çorak bir arazi üzerinde yükselen toplu konutların arkasında nasıl bir hikâye bulunuyor?

Cennetten bir köşe olacaktı Yüzlerce konut şu an kimsesiz, çözümü de yok

İran’da toplu taşıma araçları için yapılmış aktarma istasyonları, hastaneler, okullar ve parkların da içinde bulunduğu geniş bir alan, terk edilmiş olması sebebiyle adeta insanların olmadığı bir dünyanın simülasyonu gibi görünüyor. Başkent Tahran’ın yaklaşık 50 kilometre doğusundaki Pardis bölgesinde çorak bir arazi üzerinde inşa edilen, ancak yarım kalan ve ardından tamamen terk edilen ‘Mehra Mer’ isimli toplu konut projesi, hedeflerinden çok uzakta kaldı ve ‘cennetten bir köşe’ olmak yerine bir hayalet şehir haline geldi.

Haberin Devamı

SIKINTIYA NEDEN ÇÖZÜM OLAMADI?

Artan nüfus ve özellikle dar gelirli grupların konut sahibi olmak konusunda yaşadığı sıkıntıların ardından ucuz yoldan konut sahibi olunabilmesi için inşa edilmesi planlanan ‘Mehra Mer’ konutları, 2001 ila 2011 yılları arasında inşa edildi. Adeta yeni bir ilçenin kurulduğu projede amaç, düşük gelirli ve orta sınıf işçiler için uygun fiyatlı bir alternatif yaratmaktı. Ancak bu plan tam anlamıyla istenilen başarıyı sağlamadı.

Cennetten bir köşe olacaktı Yüzlerce konut şu an kimsesiz, çözümü de yok

Toplu konut projesinin inşasına karar verildiğinde binaların yapılacağı bölgede çevre düzenlemesi öncelikli düzenleme kapsamına dahil edilmedi ve binaların etrafı bakanların sadece kurak bir arazi göreceği şekilde kaldı. Uzun yıllardır ambargo altında olan İran ekonomisinin daha da kötüleşmesinin ardından fiyatları, düşük gelirli insanların satın alamayacağı kadar yükselen konutlar, satın alabilecek insanların tercih etmemesi üzerine büyük oranda boş kaldı ve kaderine terk edildi.

Tamamlanan ilk binalara yerleşenler binaların kanalizasyon ve yalıtım bakımından şikayetçiydi. Aynı zamanda binaların su ve elektrik tesisatları da ev sahiplerinin çoğu zaman sıkıntı yaşamasına sebep oluyordu. 2017 yılında İran’da yaşanan depremde Tahran dışında ülkenin farklı bölgelerinde bulunan bazı toplu konutların da depremde ciddi hasar alması ve yıkılmasının ardından az sayıda yerleşimcinin bir kısmı da bu konutlardan ayrıldı. Konutlarını terk edenler arasında ‘Mehra Mer’ sakinlerinin de bir kısmı bulunuyordu.

Cennetten bir köşe olacaktı Yüzlerce konut şu an kimsesiz, çözümü de yok

Haberin Devamı

5 YIL İÇİNDE 2 MİLYON KONUT YAPILACAKTI

Konutların büyük oranda terk edilmesinin ardından geriye kurak bir arazinin ortasında yükselen ve çevresinde neredeyse hiç yaşam belirtisi olmayan onlarca çok katlı bina kaldı. Dar gelirli ailelere yuva olması planlanan konutlar, bir noktadan sonra kurak arazideki dev mezar taşlarına dönüştü. Dönemin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın en büyük projelerinden biri olarak lanse edilen ve 5 yıl içinde 2 milyon konutun yapılması hedeflenen proje, çözüm olmak yerine bir soruna dönüştü.

‘ÜRKÜTÜCÜ DERECEDE SESSİZ’

Tahran yakınlarında bulunan toplu konutlar büyük oranda boş kalmış olsa da binaların bir kısmında hâlâ yaşamaya devam edenler de var. Fotoğrafçı Hashem Shakeri, 2007 yılında Pardis bölgesinde bulunan toplu konutları ziyaret ettiğinde az sayıda insanın yaşıyor olmasına rağmen burayı ürkütücü derecede sessiz olarak nitelendirdi. Shakeri, bölgeyi ziyaret ettiğinde konutlarda yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığını düşünüyordu ancak bölgede yaşayanların sayısı yıllar içinde artış gösterdi. 2016 yılında yapılan çalışmalarda bölgede bulunan dairelerin 23 bininde yaklaşık 73 bin kişinin yaşadığı tespit edildi.

Cennetten bir köşe olacaktı Yüzlerce konut şu an kimsesiz, çözümü de yok

Haberin Devamı

"Burada insanların uykusuz kaldığı, tekrarlayan bir kısır döngü var. Sabah erkenden uyanıp Tahran'a gitmek için geç saatlere kadar çalışmak zorundalar ki bu da çok zaman alıyor. Burayı sadece uyumak için kullanıyorlar ve bu döngüyü her seferinde yeniden tekrarlamak zorundalar." - Hashem Shakeri